‘Sigara düşük riskini yüzde 39 artırıyor’
Amerikan Üreme Tıbbı Cemiyeti ile Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan iki ayrı çalışma, tütün kullanımının üreme sağlığını olumsuz etkilediğini, düşük, dış gebelik, kısırlık ve erken menopoz riskini artırdığını ortaya koydu. Prof. Dr. Timur Gürgan, sigaranın kadınların yüzde 13’ünde kısırlığa neden olduğunu ve doğurganlık kapasitesini azalttığını söyledi.

Sigara kullanımının üreme sağlığı üzerindeki etkisini ortaya koyan bilimsel çalışmalar, tütün ve tütün ürünlerinin tüketilmesinin düşük riskini yüzde 39, dış gebelik riskini yüzde 27, kısırlık riskini yüzde 22, erken menopoz riskini yüzde 17 artırdığını gösterdi.
Dünya Tüp Bebek ile Kadın ve Aile Sağlığı dernekleri Başkanı Prof. Dr. Timur Gürgan, yaptığı açıklamada, başta kanser, kalp-damar olmak üzere kısırlık dahil birçok hastalığının temelinde olumsuz yaşam koşulları ve yanlış beslenmenin rol oynadığını söyledi.
Yediğiniz gıdalara dikkat!
Prof. Dr. Gürgan, obezite, hareketsiz yaşam, yetersiz ve niteliksiz uyku, stres ve ekonomik sorunların yanı sıra hormonlu, genetiği değiştirilmiş organizmalar ile çeşitli katkı maddeleri içeren yiyeceklerin tüketilmesinin, sigara, alkol ve bağımlılık yapan maddelerin kullanımının sağlığı olumsuz etkilediğini ifade etti. Prof. Dr. Gürgan, bu faktörlerin ortadan kaldırılmasıyla daha uzun süre sağlıklı ve kaliteli yaşam şansının yakalanabildiğini vurguladı.
Hastalıkların gelişmesinde tütün, alkol ve madde bağımlılığının çok önemli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Gürgan, “Bunun nedeni ise özellikle sigara ve alkol kullanımının, madde kullanımları ile kıyaslandığında algısal olarak ‘o kadar da kötü’ bir alışkanlık olarak görülmemesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Sigarayı bırakırsan ne olur?
9 Şubat Sigarayı Bırakma Günü münasebetiyle açıklama yapan Halk Sağlığı Müdürü Dr. Bahattin İlter, çarpıcı bilgiler sundu. Ülkemizde sigarayla mücadelede örnek olan adımlar atıldığını belirten İlter, “Tüm dünya ülkelerinde, tütün ürünleri tüketiminin ve tütün dumanına maruz kalmanın yol açtığı zararlı etkilerinin önlenmesi ve küresel tütün salgınını önlemek amacıyla yapılan çalışmalar bağlamında 1987 yılından bu yana her yıl 9 Şubat günü, Dünya Sigarayı Bırakma Günü olarak kutlanmaktadır. Bilindiği üzere, küresel tütün salgınını önlemek üzere Dünya Sağlık Örgütü önderliğinde hazırlanan ve bugün itibarıyla 172 ülkenin taraf olduğu Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesini ülkemiz 2004 yılında imzalamıştır. Sözleşmenin imzalanmasından sonra tütün kontrolü kapsamında önemli düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler sayesinde Ülkemiz Tütünle Mücadele ve Dumansız Hava Sahası Denetim Sistemi projeleriyle dünyada örnek ülke haline gelmiştir” dedi.Önlenebilir ölüm nedeni: SigaraTürkiye’de 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun’un kamuya açık bütün kapalı alanlarda uygulanmaya başlanmasıyla birlikte 19 Temmuz 2009 tarihinden itibaren tütün ile mücadelede yeni bir dönem başladığını hatırlatan Dr. İlter, “Sigara ve tütün dünyada en yaygın kullanılan bağımlılık yapıcı maddelerdir. Sigara ve tütün kullanımı önlenebilir ölüm nedenlerinin başında gelmekte olup dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Her yıl yaklaşık 5 milyon kişinin sigara ve tütün kullanımına bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir. Dünyada meydana gelen ölüm olaylarının başında yer almakta olup giderek ilk sıraya yerleşme eğilimindedir” ifadelerine yer verdi.15 sene sonra normale dönüyorDr. Bahattin İlter, sigarayı bırakanlardaki vücut fonksiyonlarında yaşanan değişikleri ise şöyle özetledi:“Sigarayı bırakanlar ilk 20 dakikadan itibaren faydasını görmeye başlar. İlk 20 dakikada kalp atışı hızı normal değerine düşer, 12. saatten itibaren kandaki karbondioksit seviyesi normale döner. 2 hafta-3 ay arasında kişinin akciğer fonksiyonlarında düzelme görülür. 1-9 ay arasındaysa öksürme ve nefes darlığı gibi belirtiler azalır. 1 yılın sonunda koroner kalp hastalığı riskiniz sigara içen birinin yarısı kadardır. 10. yılın sonundaysa akciğer kanseri riskinin sigara içen birinin yarısı kadar olduğu biliniyor. 15 beş yıl sonra koroner kalp hastalığı riski sigara içmeyen biriyle aynı seviyeye iniyor.”
Sigara içenleri tedavi etmiyor
Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Hakan Çoksüer, sigaranın tüp bebek tedavisinde önleyici bir etken olduğunu belirtti. Tüp bebek merkezi olarak Türkiye’de ilk defa, sigara içen anne ve baba adaylarını tedaviye almama kararı aldıklarını söyleyen Doç. Dr. Çoksüer, “Sigaranın içinde 4 binden fazla zehir olduğunu biliyoruz. Bu nedenle insanların sistematik olarak bütün organlarına ciddi anlamda zararlar verebilmektedir. Biz de son yapılan çalışmalarda, özellikle bayanlarda yumurtalık ve rahim üzerinde çok büyük olumsuz etkilerini gördüğümüz için ve erkekler üzerinde de olumsuz etkilerini gördüğümüz için ben de bir Yeşilay gönüllüsü olarak da hastalarıma sigarayı bırakmaları için elimden gelen bütün çabayı gösteriyorum” dedi.’Sigara bırakıldığında çocuk şansı yükseliyor’Sigara tüketiminin bayanlarda hormonal bozukluğa neden olduğu için hem yumurtaların kalitesini hem de rahim zarını olumsuz yönde etkilendiğini aktaran Doç. Dr. Çoksüer, şu ifadeleri kullandı:”Sigara erkeklerde sperm hareketini ciddi anlamda olumsuz yönde etkilemektedir. Sigara tüketimi tedavi başarımızı ciddi anlamda azaltmakta hem de tüp bebek başarımızı ciddi oranda azaltmaktadır. Sigara tüketimi sona erdiğinde tüp bebek yapmadan çocuk sahibi olma oranı artmaktadır. Burada Sağlık Bakanlığı’nın da yaptığı çok ciddi çalışmalar var özellikle sigarayı bırakma, toplumu bilinçlendirme konusunda. Alo 171 hattını arayarak sigarayı bırakabileceği Sağlık Bakanlığı’nın ücretsiz hattı. Bir de Yeşilay Cemiyeti’nin de özellikle toplum için çok ciddi çalışmaları var. Biz de bu tür çalışmaları destekleyerek hastaları bilinçlendirerek bu çalışmalara destek vermemiz gerekiyor. Bunun için hastalara özellikle sigarayı mutlaka bırakmaları konusunda şart koşuyoruz. Kendi kliniğimizde sigara içen erkek ya da bayan olursa çocuk sahibi olmak isterlerse biz tedaviye almama kararı aldık”
Düşük riskini artırıyorProf. Dr. Gürgan, Amerikan Üreme Tıbbı Cemiyeti verilerine göre, ülkede üreme çağındaki kadınların yüzde 30’unun, erkeklerin ise yüzde 35’inin sigara kullandığını söyledi. Gürgan, “Sigara kullanımı, düşük riskini yüzde 39, dış gebelik riskini yüzde 27, kısırlık riskini yüzde 22, erken menopoz riskini yüzde 17 artırıyor” diye konuştu. Hacettepe Üniversitesince yapılan bir araştırmaya göre, tütün kullanımının kadınların yüzde 13’ünde kısırlığa (infertilite) neden olduğunun ortaya konduğunu dile getiren Prof. Dr. Gürgan, “Günlük içilen sigara miktarına bağlı olarak spermin yoğunluğunu ortalama yüzde 22 oranında azalıyor” bilgisini verdi.
Doğurganlık kapasitesi azalıyor
Prof. Dr. Gürgan, bilimsel çalışma sonuçlarına göre, sigara içmenin doğurganlık üzerinde kadın ve erkek açısından olumsuz etkileri olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Tütün ve tütün mamullerinin kullanımı ve tütün dumanına maruziyet, doğurganlık kapasitesini 2-3 kat azaltıyor. Sigara içen çiftlerde kısırlık oranı artıyor. Sperm ve yumurtanın birleşmesi yani döllenme zorlaşıyor. Yumurtanın tüplerden rahime doğru taşınmasını güçleşiyor. Yumurtlama kapasitesi azalıyor ve östrojen hormonu düzeyi düşüyor. Kadının yumurta hücresinde kromozomal bozukluk oluşma riskini artırıyor. Rahim ağzındaki mukusun gebelik için daha elverişsiz hale gelmesine neden oluyor. Menopoza yaklaşık 2 yıl erken girilmesine sebep oluyor.”
Sigara kullananlarda tüp bebek uygulamalarında başarı oranlarının da azaldığını ifade eden Gürgan, “Oluşan gebeliklerin düşükle sonlanma riski artıyor. Sperm hareketliliği azalıyor ve şekil bozukluğu gelişebiliyor. Önemli olan şey ise sigarayı bıraktıktan sonra hem erkek hem de kadınlarda üreme yetisinin güçlenmesidir” sözlerine yer verdi.
KAYNAK : Yenişafak