Kültür cellatları kol geziyor

Yüzlerce mescidi, o malum, tarihi inkar edenler yıktılar. O yıkan zihniyet hangi zihniyetti? Malum CHP zihniyetiydi. Ülkemizde tüm gayretlerimize rağmen hala önüne geçemediğimiz şekilde tarih ve kültür cellatları kol geziyor. Çimentoyla, kumla kaplanan nice eserler gördük.

Kültür cellatları kol geziyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Belediyesi’nce Yenikapı Etkinlik Alanı’nda düzenlenen “Kültürel Mirası İhya Restorasyon Projeleri Tanıtım Programı”nda yaptığı konuşmada, “Zihniyetimizi değiştirmeliyiz. Yıkmak kolay, ihya etmek zor” dedi. CHP’ye de yüklenen Erdoğan, şu mesajları verdi:

– CHP ZİHNİYETİ YIKTI: Fatih’te o selatin camilerin ara bölgelerindeki yüzlerce mescidi, o malum, tarihi inkar edenler yıktılar. Onlar yıktı biz ise inşa ediyoruz, ihya ediyoruz. O yıkan zihniyet hangi zihniyetti? Malum CHP zihniyetiydi. Onlar, işte az önce izlediğiniz o güzelim eserleri, yeri geldi ahır olarak kullandılar, yıktılar, onunla iftihar ettiler. Biz ise o yıkılan eserleri şimdi restore, inşa ediyor, ihya ediyor ve bugünün nesline diyoruz ki ‘Bak senin deden işte böyleydi. Bunları yaptı, işte size bıraktı. Ama birileri de geldi bunları yıktı.’ 

 -DAMGA VURDUK: Gençler unutmayın, fetih sadece bu şehrin fiziki olarak ele geçirilmesi değildir. Asıl fetih, işte bugün yaptığımız gibi eserlerle o şehre damgayı vurmaktır. İşte biz bunu yaptık.

– KAR HIRSI: Batı medeniyetinin elde ettiği büyük teknik imkanlarla adeta Yaratıcı’ya meydan okurcasına, daha çok kar hırsıyla dünyanın güzelliklerine saldırdığı bir dönemden geçtik. Daha yüksek binalar, daha güçlü makineler, daha çok üretim, daha çok kazanç odaklı bu düzen, dünyayı ve insanlığı tehdit eder hale gelmiştir.

– ESTETİK ÖNEMLİ: Sadece ihtiyaca, skora veya kemiyete değil, kaliteye, estetiğe, keyfiyete de önem vermek zorunda olduğumuz bir döneme girdik. Herkesi, bu yeni anlayış doğrultusunda çalışmalarını gözden geçirmeye davet ediyorum.      

– DİKKAT EDECEĞİZ: Medeniyetimiz ne diyor, tarih ne diyor? Biz tarihimizle ters düşmemeliyiz. Modernleşmeyi biz eğer tarihimizle bütünleştirebiliyorsak o zaman bir değer ifade eder. Eğer tarihimizle modernizmi bütünleştiremiyorsak, burada bir kaçak var demektir. Buna dikkat edeceğiz.

– ZİHNİYET DEVRİMİ ŞART: Bugün biz, bırakınız aşmayı henüz ecdadımızın seviyesine ulaşabilmiş değiliz. Restorasyonlarının açılışını yaptığımız eserlere bakalım, bir de günümüz mimari anlayışı ve tekniğiyle yapılan eserlere bakalım. Acaba size göre hangisi daha güzel? Hiç şüphesiz ecdadın yaptığı eserler bu özelliklere çok daha fazlasıyla sahiptir. Bunun için bir an önce zihniyetimizi ve uygulamalarımızı değiştirmek mecburiyetindeyiz. 

– ADIMIZ KAZINIYOR: Bir zamanlar 500 caminin olduğu söylenen şehirlerde bugün namaz kılınabilecek tek bir camiyi zar zor  bulursunuz. Ruhuyla, kokusuyla, görüntüsüyle hala bizim olan nice şehirlerden, hala adımız kazınmaya, izlerimiz silinmeye çalışılıyor.

– KUMLA KAPLANAN ESERLER: Restorasyon deyince aklımıza içimizi acıtan nice görüntü de geliyor. Ülkemizde tüm gayretlerimize rağmen hala önüne geçemediğimiz şekilde tarih ve kültür cellatları kol geziyor. Güya aslına uygun şekilde restore edilen ama duvarlarındaki horasan sıvalarının kazınıp üzeri çimentoyla, kumla kaplanan nice eserler duyduk, gördük.

– CAMİLER YIKILDI: Bir dönem tarihi camileri yıkma, yıkılamayanları da depo, işyeri, hatta ahır olarak kullanma, açma modası vardı. İstanbul başta olmak üzere Anadolu’nun dört bir yanında bu tahribatın izlerini halen görüyoruz. Restorasyon adı altında sergilenen tarih ve kültür facialarının bu anlayıştan bir farkı yoktur.  Yıkma, bozma, tahrip etmek kolay, inşa ve ihya etmek zordur.

Yeniden fethediyoruz

Fetih bir şehre ruhundan ruh, özünden can katmaktır. Sadece Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul’a 500’ün üzerinde eser kazandırıldı. Fethin üzerinden geçen 564 yıl boyunca İstanbul’a damga vuran yeni eserler kazandırma gayreti devam etti. Bazı eserlerin yıkılması, zarar görmesi, hatta ortadan kaybolması gibi talihsizlikler de yaşanmıştır.  Açık söylemek gerekirse ayağa kaldırdığımız, ecdadın emaneti olan her eserle adeta İstanbul’u yeniden fethediyoruz.

Dikey değil yatay mimari

Şehirlerimiz gecekonduların, zevksiz binaların, sanat ve estetik değeri olmayan yapıların istilasına uğradı. Valilerimiz, belediye başkanlarımızdan rica ediyorum; lütfen şu dikey yapılaşmaya illerimizde, ilçelerimizde müsaade etmeyelim. Bu konuda, bizim mimari anlayışımızda yatay mimari esastır, biz buna odaklanmalıyız. Fevkalade şartların dışında buna odaklanmamız halinde şehirlerimizin çok daha güzel olduğunu göreceksiniz. 

KAYNAK : STAR GAZETESİ

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ