Kokusu bile şifalı limon kavunu
Ağaç kavunu olarak da bilinen limon kavununun kabuğunu hatta yapraklarını koklamak başağrısını geçiriyor, çiğnemek ağız kokusunu gideriyor, külü deri hastalıklarına çare oluyor.

Ağaç kavunu olarak da bilinen limon kavununun kabuğunu hatta yapraklarını koklamak başağrısını geçiriyor, çiğnemek ağız kokusunu gideriyor, külü deri hastalıklarına çare oluyor.
Akdeniz kıyılarında yetişen limon kavunu aynı zamanda ağaç kavunu olarak da biliniyor. Bitkisel tedavi uzmanları soğuğa karşı en dirençli P vitamini kaynağı olan bu meyvenin pek çok hastalığa şifa olduğunu dile getiriyor. Uzmanlar limon kavununun faydalarını şu şekilde sıralıyor: Kabuğu çiğnenirse ağız kokusunu giderir, kabuğu yakılıp külü cüzam yaralarına sürülürse iyi gelir. Yine kabuğu kaynatılıp gözlere ılık banyo yaptırılırsa iltihabı geçirir. Bu şekilde hazırlanan sudan gargara yapılırsa diş etleri, bademcik ve boğazda meydana gelen iltihabı kurutur. Kabızlığı giderir. Kansızlığa ve vereme iyi gelen bir gıdadır. Aynı zamanda şeker ve üre hastalıklarına da faydalıdır. Vücutta çıkan yara ve sivilcelere yakı yapılarak konulursa faydası olur.
SUSUZLUĞU DİNDİRİYOR
Limon kavununun kendisini de yaprağını da koklamak başağrısını geçirir, ferahlatır, serinletir. Kabuğunun rendesi giyeceklere serpildiği zaman güveye engel olur. Kokusu havanın kirlenmesini önler. Baharat gibi yemeğe ekildiği zaman sindirime yardım eder. Etli kısmı midenin ısısını düşürür. Asitli kısmı kabız yapar, safrayı etkisiz hale getirir, vücut ısısını yükselten kalp çarpıntısını dindirir. İçilmesi ve sürme olarak çekilmesi sarılığa faydalıdır. Merhem olarak kullanılırsa yüzdeki çilleri geçirir, uyuzu giderir. Akciğerin ısısını düşürüp, mideyi güçlendirir. Acı safranın keskinliğini engeller, bundan doğan sıkıntıyı yok eder ve susuzluğu dindirir. Çekirdeğinin çözücü ve kurutucu bir gücü vardır. Bütün zehirleri etkisiz hale getirir, zehirli hayvanların sokmalarında panzehir etkisi gösterir. Yaprakları nefesi rahatlatır. Çekirdeklerinin külü diş diplerine ve ödemlere sürülürse faydalı olur.
Yavaş büyümesiyle bilinen ve 3 yaşında meyve vermeye başlayan ağaç en ağır (1-1.5 kilo, bazen de 4.5 kiloya çıkar) turunçgil türüdür. Meyveler olgunlaştığında ağırlığı yüzünden ağaçta durmayarak hızlıca dökülür.
BALLI MARMELAT
Çiçeği açılmadan toplanır, 5 gün su içinde bırakılır ve her gün acılığı gidene kadar suyu değiştirilir. Sonra balla karıştırılarak marmelat yapılır. Kış mevsiminde soğuk algınlığında, bronşit hastalığında, nefes darlığında bir miktar yenirse iyi gelir. Yaprağı da iltihapları geçirir.
KAYNAK : gunes.com