Avusturya’da kovid aşısı artık tüm yetişkinlere mecburî

Daha evvel kimi ülkeler tıp çalışanları ve yaşlılar için aşı mecburiliği getirmişti, lakin bunu yetişkin nüfusun geneline yayan birinci ülke Avusturya oldu.

Başşehir Viyana’nın güneyinde yaşayan seramik sanatkarı Lou Moser ve eşi Covid-19 aşısı olmadı. Ülkedeki yeni aşı maddesine karşılar. Aşının şahsî bir tercih olması gerektiğini söyleyen Moser, “Ben Covid-19 geçirdim. Kâfi antikorum varken aşı olmayı anlamsız buluyorum. Bu nedenle aşı olmamayı tercih ettim. Bedenime ne gireceğini söylemek rastgele bir makamın işi değil. Aşıların pandemiyi gerçeken durduramadığı görüldü. Beşerler aşılanmaya devam ediyor ve tekrar de Covid-19 geçiriyorlar. Tahminen o kadar ağır değil fakat yeniden de geçiriyorlar” dedi.

AB ve Anayasa Bakanı Karoline Edtstadler “hükümetin bunun sert ve güç bir adım attığının farkında olduğunu” söyleyereki, “Ancak Bakan bunun gerekli olduğunu söylüyor. Bizim siyasetçiler olarak, sıhhat sisteminin hala çalıştığından, toplum olarak, bir bütün olarak olağan bir halde yaşadığımızdan emin olma sorumluluğu var” dedi.

Fakat Edtstadler aşının “insan haklarına müdahale” olduğun kabul ediyor:

Yasanın Ocak 2024’e kadar yürürlükte kalması öngörülüyor. Pandeminin müsaade vermesi halinde daha da erken kaldırılabileceği belirtiliyor. Yasa 1 Şubat’ta resmen yürürlüğe girerken, yetkililer insanların aşı durumunu denetime Mart ortasında başlayacak.

Aşı olmayı reddedenlere 600 ila 3600 euro para cezası verilebilecek. Tıbbi nedenlerle aşı olamayanlar ve gebeler ise muaf tutulacak.

Avusturya nüfusunun %72’si aşılandı. Viyana’daki St. Stephan Katedrali’de bulunan bir aşı merkezinde Carlos üçüncü doz aşısını oluyor. Kolay bir karar olduğunu söylüyor.

“Aşılanmak istedim zira ailemi ve tanıdığım insanları korumak istedim. Seyahat etmek istedim ve üçüncü doz aşıyı olduğunuzda bu daha kolay oluyor.”

Dr Klaus Markstaller, kentin en büyük hastanesi olan Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki Anestezi ve Ağır Bakım Ünitesi’nin başı. Markstaller aşının ömürleri kurtardığını vurguluyor.

Kimi Avusturyalılar ise yasanın ne kadar sık uygulanacağını merak ediyor. Siyasi analist Thomes Hofer, bunun büsbütün Covid-19’un gelecekte nasıl yayılacağına bağlı olduğunu belirtiyor.

“Birçok kişi bunun hükümetin birinci sunduğu kadar sıkı uygulanmayacağını düşünüyor. Yani bir çeşit Avusturyalı tahlili kelam konusu bence. Bu da asla sonuna kadar götürmeyeceğiniz manasına geliyor.”

“Hükümet bile tahminen, Mart’ta, Nisan’da bu yasanın artık gerekmediğini düşünebilir. Lakin bu pandeminin nasıl gelişeceğine, sonbaharda ve kış aylarında geri dönüp dönmeyeceğine bağlı.”

Fakat aşı zorunluluğuna güçlü bir direniş hala devam ediyor. Çok sağcı, aşı zıddı Özgürlük Partisi, maddeyi mahkemeye taşıyacaklarını belirtti. Partinin başkanı Herbet Kickl, yasanın “Avusturya’da totaliterliğin önünü açtığını” savunuyor.

Birçok yasa aksisi sokaklara çıktı. Toplumun birçok farklı kesitinden aksiyoncular, aşı zorunluluğuna ve Covid kısıtlamalarına karşı haftalarca protesto hareketleri yaptı.

Cumartesi günü Viyana’da yapılan aksiyonda bir bayan bana aşı yaptırmaktan şad olduğunu ancak zarurî aşıya karşı çıktığını söylüyor. Gerisindeki podyumda, bir aşı aksisi kalabalığa Covid-19 aşısının “tarihteki en büyük soykırım” olduğunu anlatıyor.

Avusturya aşıyı mecburî kılmakta tüm komşularından daha da öteye giden bir adım attı. Öbür Avrupa ülkeleri yakından izliyor olacak.