Yüzyıllardıraşkla çalıyoruz
İstanbul Müzik Festivali kapsamında gerçekleşecek “Gülistan” konseri yüzyıllık Türk-İran kültürel etkileşimini notalara yansıtacak. Konuk sanatçı Ali Bahrami Fard, “Bu konserin mesajı aşk olacak. Kelimelere ya da farklı bir dile ihtiyacımız yok” diyor.

Bu yıl “Sıradışı” temasıyla düzenlenen 45. İstanbul Müzik Festivali adına yakışır bir konsere ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor… Festivali klasik Batı müziği repertuvarları, müzikle teknolojiyi buluşturan projelere Doğu tınılarını da ekliyor. Bu akşam Galata Mevlevihanesi’nde gerçekleşecek “Gülistan” konseri İran ile kültürel etkileşimimizin bir yansıması… Yüzyıllardır süregelen bu kültür diyaloğuna bir övgü niteliğinde olan Gülistan, geleneksel makam ve usul özelliklerine bağlı kalarak bu mirasa çağdaş bir yorum getiriyor. Kayhan Kalhor, Derya Türkan, Sokratis Sinopoulos, Kuçek Mustafa Dede’nin aynı sahneyi paylaşacak konserin konuk sanatçısı ise nadir duyulan bir çalgı olan bas santurdaki mükemmel tekniği ve enfes ses kalitesiyle uluslararası çapta üne sahip olan Ali Bahrami Fard olacak. Sanatçı konser öncesi sorularımızı yanıtladı….
Gülistan konserinin sizdeki anlamı nedir?
Geleneksel Fars ve Türk müziğinin ortak noktalarını ve ortak melodilerini dinlemeyi seviyorlar. İstanbul’da sahne aldığımda kendimi evimde çalıyormuşum gibi hissediyorum.
MÜZİKLE EN GÜÇLÜ İLETİŞİM
Sizin için bu kültürel birliktelik nasıl bir öneme sahip? Bu konserle birlikte mesajınız ne olacak?
Bu konserin mesajı aşk. Mistik konseptleri temel alan doğu doğaçlaması bize insanlar arasındaki iletişimin kelimelere veya ileri bir dile ihtiyacı olmadığını söylüyor. Lakin müzik bu ilişkiyi kurabilir. Biz bu projeyi sahnede sunarken, Türkiye, İran veya Yunanistan’daki aşkın derinliğini hissedebiliyoruz.
Oldukça lokal bir çalgıyı evrensele ulaştırmadaki başarınızın sırrı nedir?
Bu müzik aletiyle melodiden ziyade harmoniye çalıştım. Bu tip bir performans için hem kompozisyonu öğrenmek hem diğer müzik sistemleriyle etkileşimini sağlamak zorundasınız.
KAYNAK : Yenişafak