İncirlik’te ne işleri var
Suriye’nin Bab ilçesini DEAŞ’tan temizlemek için operasyon yürüten Türkiye’ye ABD’den hiçbir desteğin gelmemesi, bu ülkenin İncirlik’teki varlığını bir kez daha tartışmalı hale getirdi. Dışişleri ve Savunma Bakanları, milletin bu konuda verdiği tepkinin haklılığına dikkat çekti

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, konuk olduğu AA Editör Masası’nda önemli açıklamalarda bulundu. Suriye PKK’sının halen Münbiç’ten çekilmediğini, bununla ilgili rahatsızlığın ABD’ye iletildiğini belirten Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da salı günü bu konuya ilişkin ABD Başkanı Obama ile görüştüğünü belirtti. Türkiye ile hemfikir olduğunu belirten ABD’nin bugüne kadar sözünü tutamadığını ya da tutmak istemediğini kaydeden Çavuşoğlu, bu nedenle Ankara-Washington arasında oluşan güven bunalımına dikkat çekti. “ABD bizim için çok önemli bir müttefik. Her alanda işbirliğimiz var. Ama bir gerçek var şu anda; güven bunalımı. Bunun birtakım sebepleri var. Münbiç’te verdikleri sözü tutmadılar ve YPG’ye silah verdiler. ABD silah vererek, müttefikini bir terör örgütüne tercih etti. Bu silahlar PKK’nın elinde yakalandı” diyen Çavuşoğlu, Fırat Kalkanı Harekâtı’nın Bab cephesinde de DEAŞ’la mücadele için ABD’den herhangi bir destek görmediklerini kaydetti. Tüm bunların ardından Türk halkında oluşan İncirlik tepkisine dikkat çeken Dışişleri Bakanı şunları söyledi:
BUNA DESTEK VERMEYECEKSEN…
“Halkımız da o zaman diyor ki ‘bunları niye tutuyorsunuz İncirlik Üssünde’. Sadece ABD değil diğer ülkelerin uçaklarına da izin verdik ki DEAŞ’a karşı birlikte mücadele edebilelim. Bizim için en hassas olan operasyonda, DEAŞ’a karşı operasyonda hava desteği vermeyeceksen o zaman ne işe yarayacaksın? Türk halkı çok haklı sorular soruyor. Halkın feraseti ve sağduyusuna inanıyoruz.”
“ABD FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’i de hâlâ iade etmedi. Gülen oradan şifreli mesajlar göndererek emirler vermeye devam ediyor. Bu konularda bu yönetimin maalesef hiçbir desteğini görmedik. Bize diyorlar ki Türkiye’deki ABD karşıtlığına karşı pozitif mesajlar verin. Ben ne desem ne söylesem boştur. 15 Temmuz sonrasında Batı ülkeleri çok ciddi hatalar yaptı. Bazıları, darbenin başarılı olmasını bile istedi.”
O üs tabii ki sorgulanır
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Bab operasyonunda DEAŞ’la mücadelede Türkiye’ye hiçbir destek vermeyen ABD’ye karşı Türk halkından yükselen tepkiye dikkat çekti. “Müttefik ülkelerin, özellikle NATO’da uzun yıllar birlikte olduğumuz ülkelerin, DEAŞ ile mücadele için koalisyon oluşturmuş ülkelerin DEAŞ’a karşı mücadelede son derece kritik bir yer olan Bab’a karşı TSK destekli ÖSO’nun başlattığı operasyona destek vermemesi doğrusu düşündürücü. ” diyen Işık, söz konusu tavrın ABD’nin İncirlik’teki varlığının da sorgulanmasına yol açtığına işaret ederek şöyle konuştu:“Müttefiklerimize bunu da söylüyoruz, ‘Siz hem DEAŞ ile mücadele ettiğinizi ifade ediyor hem de istenen desteği vermiyorsunuz. Samimiyetinizin sorgulanmasına sebep oluyor.’ Türkiye içerisinde de İncirlik’in sorgulanmasına sebep oluyor.” Paha biçilmezABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyonun sözcüsü Albay John Dorrian’a dün düzenlediği basın toplantısında İncirlik üssü ile ilgili sorular yöneltildi. Koalisyon için DEAŞ’la mücadelede İncirlik üssünün önemine dikkat çeken Dorrian, “İncirlik hem üs olarak hem de koalisyona sağladığı kapasite bakımından kesinlikle paha biçilmez. Alsında, tüm dünya oradan yürütülen operasyonlar sayesinde daha güvenli bir hale getirildi.” ifadelerini kullandı.Milli helikopterin günü ‘6 Eylül 2018’Yerli imkanlarla üretilen 19. T-129 ATAK helikopteri, TAİ’deki törenle TSK’ya teslim edildi. ATAK’ları yakında ihraç da edeceklerini bildiren Savunma Bakanı Işık, silahlı Hürkuş ve uydudan yönetilme özelliğine sahip ANKA insansız hava aracının bu yıl içinde teslim edileceğini bildirdi. Türkiye’nin kendi özgün helikopterini geliştirmede de önemli bir aşama kaydettiğini hatırlatan Işık, bu helikopterin uçacağı günü de açıkladı: “6 Eylül 2018’de sabah saat 06.00’da Türkiye’nin kendi geliştirdiği özgün milli helikopterini de inşallah uçurmuş olacağız.”
İhlaller durmazsa Astana akim kalır
Suriye’de Türkiye ve Rusya garantörlüğündeki ateşkes sürecine değinen Mevlüt Çavuşoğlu, tarafların ateşkese uyması durumunda 23 Ocak’ta Astana müzakerelerin başlayacağını bildirdi. Buna karşın sahadaki ihlallerin Astana sürecini tehlikeye attığına işaret eden Çavuşoğlu, şu uyarıları yaptı: “Ateşkes anlaşmasından sonra ihlalleri görüyoruz. Bu ihlalleri kimin yaptığına baktığımız zaman Hizbullah, özellikle Şii gruplar ve rejim yapıyor. Anlaşmaya göre kimsenin toprak elde etmeye çalışmaması gerekiyor. Ama Doğu Guta’da özellikle Hizbullah’ın bu amaçta olduğunu görüyoruz. Ateşkes sürecinde şu ana kadar muhalefet sözünde durdu ve kendisine yönelik saldırılara ölçülü cevap verdi. Bu ihlallerin Rusya ile birlikte değerlendireceğiz. Artan ihlalleri durduramazsak Astana süreci akamete uğrayabilir. Bunu istemeyenler, kıskananlar var ama biz garantör olduk. İran’ın da taahhütlerinin gereğini yaparak Şii milisler ve rejim üzerinde ağırlığını koyması gerekir. Astana’ya gidilebilmesi için herkesin üzerine düşen sorumluluğu yapması lazım. Ateşkesi ihlal eden gruplara yönelik yaptırımlar konusunda Moskova ile görüşüyoruz.”
KİMSEYİ DIŞLAMIYORUZ
“Amerika kesinlikle buradan dışlanmış değil. Bu süreçten hiç kimsenin dışlanmaması gerekiyor. Bu konuda da Rusya ile ortak anlayışımız mevcut. Çünkü kesin bir çözüm için herkesin desteğini almamız gerekiyor. Ülkelerin dışında Birleşmiş Milletlerin çatışı altında sonuca bağlanması lazım. Bu süreci başkalarını dışlamak için başlatmadık. ABD dahil herkes bu sürece dahil olmalıdır, destek vermelidir. Ayrıca Suriye’de federal bir yönetim mi olacak, parlamenter bir sistem mi, başkanlık sistemi mi olacak, nasıl bir sistemle yönetilecek? Buna Suriye halkı karar vermeli. Biz dışarıdan bir şey empoze edemeyiz.”
KAYNAK : Yenişafak