113 yaşında 15 Temmuz nöbeti
Adıyaman’da tek odalı evde yaşayan ve komşularının desteğiyle hayata tutunan Fatma nine, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nde meydanda olmak istiyor. Fatma ninenin en büyük arzusu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı ölmeden önce görebilmek.

Adıyaman’da Siteler Mahallesi’ndeki evinde yaşayan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olan sevgisiyle bilinen Fatma nine, geçen yıl 15 Temmuz’da komşularının yardımlarıyla demokrasi nöbetine katıldı. Bu yıl yine komşularının desteğini bekleyen asırlık nine, 15 Temmuz akşamı valilik önünde demokrasi nöbetini tutacak olmanın heyecanı içerisinde.
Tek odalı evde yaşayan, 7 çocuk ve 42 torun sahibi olan Fatma ninenin en büyük isteği ise ölmeden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı görmek. Komşularının destekleriyle hayata tutunan nine, her namazında Recep Tayyip Erdoğan’a dua ettiğini de ifade etti.
Fatma nine, geçen yıl 15 Temmuz’da komşularının yardımlarıyla demokrasi nöbetine katıldı.
“Bu yıl 15 Temmuz gecesi nöbet tutacağım”
Bu yıl 15 Temmuz gecesi de nöbet tutmak istediğini ifade eden Fatma nine, şöyle konuştu:
“Komşularım arabayla beni meydana götürürse nöbetimi tutacağım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı çok seviyorum. Onun gibi lider Türkiye’ye daha gelmedi. Bu milletin babası Erdoğan’dır. Kendisinin fotoğrafını çerçeveletip odama asacağım. Ölmeden Emine Erdoğan’ı da görmek istiyorum. Beni Ankara’ya uçakla gönderen olursa, Erdoğan çiftini görmek istiyorum. Erdoğan, öğrenci, vatandaş ve millete çok yardım etti. Hastaneye gidip ücretsiz muayene olabiliyorum. Öğrenciler, okul sıralarında kitapları önüne geliyor. Erdoğan, bu millete çok iyilik yaptı. Allah ondan razı olsun.”
AK Parti’den 15 Temmuz’un kitabı
AK Parti Sosyal Politikalar Başkanlığınca hazırlanan ” 15 Temmuz Milli İradenin Zaferinin Analizi” isimli kitapta, 15 Temmuz direnişini oluşturan etkenler, siyasi ve sosyal dinamikler kapsamlı şekilde analiz edildi.AK Parti’de Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık’ın başkanlığında, 15 Temmuz şehit ve gazilerinin anısına, alanında uzman akademisyenler tarafından “15 Temmuz Milli İradenin Zaferinin Analizi” isimli kitap hazırlandı. 6 bölümden oluşan 304 sayfalık kitap, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.Erdoğan, kitaptaki ifadelerinde, ülkelerin ve milletlerin tarihlerinde, geleceklerine yön veren dönüm noktaları olduğuna işaret ederek, 15 Temmuz 2016’nın Türkiye ve Türk milleti için bir dönüm noktası olduğunu bildirdi.’Kesinlikle bir darbe girişimidir’Türkiye’nin, 15 Temmuz gecesi hem darbe girişimine hem bir dizi terör eylemine hem de örtülü bir işgal girişimine maruz kaldığını belirten Erdoğan, “Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yuvalanan bir grubun, bir cuntanın eseri olması dolayısıyla 15 Temmuz, kesinlikle bir darbe girişimidir. Bununla birlikte darbecilerin milletimize karşı hedef gözetmeksizin uyguladıkları şiddet itibarıyla 15 Temmuz’a, yine tereddütsüz bir şekilde terör eylemi diyebiliriz.” ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem darbe girişiminin gerisindeki silüetler hem de başarılı olması halinde hayata geçirilecek niyetler itibarıyla 15 Temmuz’un, 1912’den 1923’e kadar geçen kısa sürede, “yüzde 80’i kaybedilen topraklardan elde kalan son parçanın işgali teşebbüsü olduğunu” vurguladı.Milletimiz tavrını ortaya koymuştur!Darbe girişiminin başarılı olması halinde, Sevr’i dahi aratacak dayatmalarla karşılaşılacağına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:”Hamdolsun, milletimiz o gece, sahneye konmaya çalışılan senaryonun tüm safhalarını, perde arkasındaki tüm hazırlıkları anında kavramış, buna karşı tavrını da net bir şekilde ortaya koymuştur. Camilerden yükselen selaları duyunca gözünü kırpmadan tankların, helikopterlerin, uçakların üzerine giden bir milletin evladı olmakla gurur duyduğumu her fırsatta ifade ediyorum. Biz de milletimizden aldığımız güçle darbecilerin karşısında dimdik durduk ve böylece oyunu bozduk. Şairin, ‘Yürüyeceksin, millet yürüyecek arkadan.’ ifadesinde olduğu gibi, o gece milletimizle birlikte yürüdük.”Çanakkale ve İstiklal Harbi ruhu oradaydıErkeği ve kadınıyla, genci ve yaşlısıyla, her meslekten, her sosyal kesimden, her siyasi görüşten ferdiyle bütün bir milletin, adeta Çanakkale ruhunu, İstiklal Harbi ruhunu bir asır sonra ihya ettiği vurgusunda bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:”11 şehrin dört bir yanından akın akın gelen insanlar İstanbul’da indiğimiz havalimanını çepeçevre kuşatmamış olsaydı, FETÖ’nün gözü dönmüş katilleri uçaklarıyla, helikopterleriyle, tanklarıyla üzerimize saldıracaklardı. Nasibimizde şehadet olmadığı için bugünlere ulaştık. Bugüne kadar şahsen görüştüğüm veya arkadaşlarımızın ziyaret ettikleri şehit yakınlarımızın, gazilerimizin vakur duruşları bizi ayrıca duygulandırıyor. Şehitlerimizle, gazilerimizle ilgili öyle hikayeler, öyle anekdotlar işitiyoruz ki tüylerimiz diken diken oluyor. Milletimiz bu imanla bu inançla bu azimle bu dirayetle mücadelesini sürdürdüğü müddetçe, 7 düvel bir olup üzerimize gelse Allah’ın izniyle bizi bir adım geriletemez.”Yıldırım: Bu aziz vatanı namert ve kalleşler çiğneyemeyecekKitapta 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin görüşlerine yer verilen Başbakan ve Genel Başkan Vekili Binali Yıldırım da milletin yüzyıllar boyunca vatanı, bayrağı ve istiklali uğruna çok çetin mücadeleler verdiğini, mukaddes değerlerini canı pahasına muhafaza ettiğini belirtti.O karanlık ve uzun gecede Türkiye’yi aydınlatan, ülkeyi büyük bir felaketin eşiğinden çekip kurtaranların şehit ve gaziler olduğuna değinen Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:”79 milyon vatan evladı o gece nasıl bir kardeşlik ruhu ile birlik ve beraberliğin en güzel örneklerini sergilediyse, inanıyorum ki bu ruh ve şuur hiçbir zaman kaybolmayacak. Hiçbir ihanet şebekesi, hiçbir terör örgütü birlik ve beraberliğimizi bozamayacak. Bu aziz vatanı namert ve kalleşler çiğneyemeyecek. Rengini şehitlerimizin kanlarından alan al bayrak hiçbir zaman inmeyecek. O karanlık gecede okunan ezanlar ve selalar ruhumuzu nasıl birleştirdiyse bundan sonra da daima bir ve beraber olacağız.”166 şehit yakını bin 517 gazi ile birebir görüşüldüKitabın, “15 Temmuz milli iradenin direnişi” ile ilgili yapılan en geniş saha çalışmalarından biri olduğuna işaret edilerek, bu kapsamda 166 şehit yakını, bin 517 gazi ile birebir görüşme yapıldığı ifade edildi.Araştırmada, 15 Temmuz direnişini oluşturan etkenlerin, siyasi ve sosyal dinamiklerin, kapsamlı şekilde analiz edildiği, çalışmayla direnişin tarihe mal olacak kapsamlı bir arşivinin oluşturulmasının hedeflendiği bildirildi.En genç şehit 15 en yaşlı şehit 63 yaşındaşehitlerin yaş ortalaması 36, en genç şehit 15, en yaşlı şehit ise 63 yaşında. Gazilerin en küçüğü 9, en büyüğü ise 83 yaşında.15 Temmuz darbe girişimine karşı mücadele ederken şehit düşenlerin yüzde 31,3’ünün memurlardan, yüzde 30,1’inin işçilerden, yüzde 18’inin ise serbest meslek mensubu vatandaşlardan oluştuğu tespit edildi. Şehitlerin yüzde 5,6’sı işsiz veya gündelik işlerde çalışıyordu.Şehitlerin yüzde 61,4’ünün çocuğu bulunuyordu. 15 Temmuz darbe gecesinde hainler, 373 çocuğu yetim veya öksüz bıraktı.Yüzde 47,5’i kurşunla vurulduKitapta insanların “ölüm nedenleri”ne de yer verildi. Buna göre, ölümlerin yüzde 47,5’i kurşunla vurulma, yüzde 21’inin uçakların bombalaması, yüzde 9’unun tankların ezmesi, yüzde 6,3’ünün helikopterlerden açılan ateş, yüzde 4,2’sinin de şarapnel yaralaması sonucu olduğu tespit edildi.Cuma günlerimiz darbelerle karartılmaya çalışıldıKitapta, “27 Mayıs 1960 bir cuma günüydü. 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan 2007 ve 15 Temmuz 2016 günleri de öyle. Son 60 yıllık tarihimizde cuma günlerimiz hep darbelerle karartılmaya çalışıldı. İç ve dış vesayet odakları, dinimizce mübarek olan cuma günlerimizi birer ‘kara cuma’ya çevirmek istediler. Maalesef 15 Temmuz 2016’ya gelene dek de görece başarılı oldular.” değerlendirmesinde bulunuldu.
KAYNAK : Yenişafak